Söze öncelikle Chadwick Boseman’ı sevgiyle anarak başlamak istiyorum. İyi bir aktör ve iyi bir insandı ve hepimizin Marvel evreninde belki de en sevdiği karakterlerden biri olmuş olan Black Panther’ı canlandırarak kendisini tüm dünyaya tanıttı.
Black Panther’ın ikinci filmi de tamamen Chadwick Boseman’a adanmış, onun ve karakterinin yokluğu üzerine kurgulanmış mükemmel bir filmdi. Şimdi ise bu filmin birazcık da zor kısmına giriyorum: olabildiğince az spoilerla olabildiğince fazla konuşabilmek
Filmimiz daha önce de belirttiğim gibi kral T’challa (Black Panther)ın ölümüyle ve sonrasında da bunun hem Wakanda için hem de tüm dünya için etkileri üzerine kurgulanmış bir film. Wakanda’nın koruyucusunu kaybetmesi ve daha öncesinde de varlıklarını tüm dünyaya duyurmalarıyla birlikte üstün bir teknolojiye sahip olan Wakanda artık tüm dünyanın hedefi halindedir. Dünyada eşi benzeri bulunmayan ve teknolojilerinin de kaynağı olan vibranium metali de yine herkesin aç olduğu ve elde etmek için silahlı ekiplerle vibranium ocaklarına baskın düzenlemeye göze aldıkları bir madde.
Durumdan memnun olmayan Wakanda, diğer ülkelerin bu vibranium arayışına son vermeleri konusunda bir çağrıda bulunuyor. Tabi ki bu görüşleri umursanmıyor ve Wakanda dışı vibranium arayışlarına devam ediliyor ancak bilinmeyen tek bir şey var: Vibraniumun ikinci kaynağı Talokan su altı şehrinde ve bahsettiğimiz şehir yaşamış olan en eski mutant Namor tarafından korunuyor.
Amerika’nın Talokan’da özel teçhizatlarla yapmış olduğu vibranium arayışına son vermek isteyen Namor, bu teçhizatları yapan bilim insanının peşine düşmeye karar veriyor ama küçük bir problemi var: Ne ülkesini ne de kendisini yeryüzüne tanıtmaya hazır değil. Onun için de T’challa’nın kız kardeşi Shuri ve kraliçe Ramonda’dan yardım istiyor. Vibranium’u dünyaya tanıttıkları için suçladığı Wakanda, bilim insanını öldürerek bu hatasını affettirmiş olacak.
Shuri ve Wakanda’nın koruyucu kabilesinden gelen Okoye birlikte bu bilim insanının peşine düşüyorlar ama bilmedikleri şey bu insanın daha liseli bir kız olan Riri Williams olması. Küçük dahi Riri, Wakanda’nın açtığı okullardan birinde okuyan masum bir kız ancak vibranium tespit eden aleti yaptığı için başı artık belada. Shuri ve Okoye de onun masum bir kız olduğunu ve okul projesi niyetiyle yaptığı bu komplike aletin kötü emellerle kullanıldığını görünce onu öldürmemeleri gerektiğini ve hatta onu korumaları gerektiğini düşünüyorlar. Bu yüzden de Riri’yi Wakanda’ya götürmeye karar veriyorlar.
Wakanda’ya götürülmeye çalışırken hem federaller hem de Talokan halkı tarafından saldırıya uğrayan üçlü Riri’nin yapmış olduğu ve Iron Man’in yeni temsilcisi Iron Hearth’ın ilk zırhını da alarak durumdan kurtulurlar… Kısmen.
Trailerlardan da görüp filmin en can alıcı noktalarından biri ise Namor ile Wakanda’nın savaşıydı. Wakanda Talokan’a yaptığı bir yanlış yüzünden Namor, Wakanda’yı düşman kabul etmiş ve onlara gereken dersin verilmesini uygun görmüştür. Bunun üzerine denizlerin bütün hiddetini yanında getiren Namor, Wakanda’da eşi benzeri görülmemiş bir sele, yolların su dolmasında ve Wakanda’nın bir harabeye dönmesine neden olur. Wakanda halkı, Namor gibi güçlü ve uçma kabiliyetine sahip olan bir mutantla başa çıkacak güce ve koruyucuları Black Panther’a sahip olmadıkları için ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışmış ancak başarılı olamamıştır.
Ama büyük kayıplar veren Wakanda halkı geri durmayacaktır. Trailerda bir diğer merak edilen ve kafa yoran nokta, gemideki savaş sahnesi, ise Wakanda’nın Namor’a verdiği yanıttır. Burada tabi ki filmin ana karakteri ve hepimizin kim acaba diye beklediği yeni Black Panther’ımız Shuri de ilk savaşına çıkmıştır. Wakanda’ya yapılanlardan dolayı sinirlenen ve intikam ateşiyle yanan yeni Black Panther, Namor’dan öcünü almak için bütün gücünü ortaya koyar. Savaşı bu sefer Talokan’a götüren Wakanda uzun ve yorucu bir savaş geçirmiş, Iron Hearth ve Shuri’nin beraber geliştirdiği silah sayesinde Namor’u güçsüz bırakmış ve savaşta üstün konuma gelmiştir.
En sonunda Shuri ile Namor karşı karşıya gelmiş, yenik düşmüş olan Namor ise son nefeslerini vermektedir. Shuri, kendisine ve ailesine yapılan her şeyin öcünü almak ile almamak arasında abisinin ve Wakanda’nın geleceğinin nasıl şekilleneceği konusundaki nihai kararı alacaktır. Namor ölmeli mi ölmemeli mi?
Filmin güzelliğinden dolayı sonunu söylemiyorum. Şunu söyleyebilirim ki film hem ağlatan hem de heyecanlandıran, son zamanlarda Marvel’ın gerçekten üzerine düşünülerek ve hissedilerek yapıldığını gösteren tek filmiydi. Bütün oyuncular da Chadwick Boseman’ın anısına bu filmi en iyi şekilde çıkarabilmek, onunla başlamış olan Wakanda macerasını devam ettirebilmek için ellerinden gelenin en iyisini yapmışlar.
Yeni karakterlerimiz olan Iron Hearth’la Namor’un Marvel sinematik evrenine girişiyle ve yeni Black Panther’la beraber -bir minik kişinin daha post-credit sahnesinde gösterilmesiyle de- hepimizi heyecanlandıran ve mutlu eden bir filmdi “Black Panther: Wakanda Forever”. Umarım Marvel bundan sonraki filmlerinde de bu filmin güzelliği ve heyecanını kaybetmeden devam edebilir, Thor: Love and Thunder gibi ortaya karışık, “Ne sevilecek gibiyse onu koyalım” diyerek bir film yapmaz.
Wakanda Forever…
