Mor ve Ötesi, “Gül Kendine” ile olgunlaşmaya başlayan, “Dünya Yalan Söylüyor” ile üst seviyelere çıkardığı, “Büyük Düşler”, “Masumiyetin Ziyan Olmaz” ve “Güneşi Beklerken” albümleriyle de çizgisini bozmadığı müziğini 2022 yılına sekizinci stüdyo albümü “Sirenler” ile taşıyor. Geçmişi, şimdiyi ve geleceği 52 dakikaya sığdıran albüm, grubun kalitesini ve karakterini koruduğunun bir göstergesi.
Geçmiş:
Adamın Dibi
Albümün belki de en enerjik şarkılarından biri. “Yalandan bir zafer şenliği…” Girişinden kendini ortaya çıkaran, şimdiden geçmişe seslenen, “Her şey bizde… Belki bir gün affederler” dizeleriyle zamanlar arasına köprü kuran keyifli bir eser. Sessizliklerimizin önemini de vurgulamadan geçmiyor şarkı.
Dünyaya Bedel
Albüm yayınlanmadan önce çıkarılan ikinci tekli olma özelliğini taşıyan, albümün zamanlar temasında “Geçmiş” bölümünün ikinci şarkısı. “Padişahların hesabında benden ne varsa yalan.” dizeleriyle, kuruluşundan bu yana sürdürdüğü, albüm boyunca da koruyacağı eleştirel yapısına bir eklentide bulunuyor. “Dünyaya bedel eşsiz ruhum, dünyayı bilmek istemiyor.” bana kalırsa oldukça ağır bir cümle, şarkının içinde de temanın “hüzün” olduğuna karar vermek zor değil. Geçmişten bu yana gördüklerinden olsa gerek; ruhların sıkıntısına, arzularının soluşuna bir çağrı.
Linç
Biraz öfke, biraz sorgu ve belki de olabilecek en iyi durumu ummaya devam etmek. Geçmiş bölümünü hem öfke hem de geçmişin geleceği “Şimdi” ye duyulan bir umutla bitiriyor grup. İlk şarkıdan aldığı momentumu koruduğu zaman öfkeyi, nefreti; ikinci şarkıdan aldığı bir nebze daha düşük enerjiyi yansıttığı zaman ise buruk bir umudu simgeleyen bir şarkı. Anlatımımdan daha karışık değil. Basit ve etkili.
Canavar
“Geçmiş” i bitirip “Şimdi” ye gözünü diken albümün ilk geçiş şarkısı. “Senin biraz acelen var.” dizesiyle zamanın telaşını anlatıyor, “Yerimi al, günümü al, gecemi al.” dizesiyle de zamanı bizden hayatımızdaki en değerli şeyi çalan bir canavara benzetiyor. Canavar, her ne kadar istemesek de bir şekilde günlerimizi, gecelerimizi alıp bizi geçmişten şu ana getiriyor.
Şimdi:
Forsa
Albümden önce bize sunulan ilk tekli. Albümden net favorim. Anın enerjisini yansıttığı şüphesiz. Şu ana etkileyici bir giriş. “Gitmedim, delirmedim, anlatan benim.” sözleriyle geçmişten çıkıp geldiğinde yenilmediğini, ayakta kaldığını ve direnmeye devam edeceğini belirtiyor. Her şeyi gördüğünü, anlatıyor olduğunu ve gerçekleri konuşmaktan çekinmeyeceğinin altını çizen grup eleştirel karakterini korumaya devam ediyor.
Hazinende
Geçmişten, şimdi için beslediği umudun karşılığının alınamamasıyla beraber öfkeye dönüşen bu duygu, şarkının atmosferine ve sözlerine etkileyici bir şekilde yansıyor. Bu duyguyu öfkeye dönüştürüp sadece kendi çıkarlarını gözetenlere sağlam bir eleştiri. Haliyle, dizeleriyle her şeyi anlatıyor: “Gülmek yasak mı senin ülkende, nefes almak kolay mı hazinende?”
Kaptan
Şarkı sakin bir şekilde bizi geleceğe hazırlıyor. İçinde bulunduğu durumu, zamanı “Yanlış olmasın diye doğru kalmamış, ‘aklın kalmasın’ diye hayat kalmamış.” dizeleriyle eleştiren, “Gülmeyen çehrende neler neler eksik?” dizeleriyle bu eleştirisini bize de anlatmaya çalışan grup, “Yanlış zamanlar benim için bitti, şimdi kendini kurtar kaptan.” diyerek de gelecek için umutlarını da korumaya devam ediyor. Şimdinin bitişi, geleceğin başlangıcı. Grubun müzikalitesini koruyan, lirikalitede üst düzeyleri bulan, “Şimdi” bölümünün son eseri.
Ağrılar
Bakışlarımızı ufuklara diktiğimiz, gelecek bölümüne geçiş parçası. Albümün ikinci ve son “bağ” şarkısı olma özelliği taşıyor. Şimdinin mücadelesinden çıkmışken geçmişini de unutmayan ve geleceğe yönelen grup, ağırlaşan melodisiyle bizi gelecek için içine çekiyor. Eser, zamanın nasıl sessizce aktığını ve eninde sonunda bizi buraya getirdiğini anlatıyor. Ağrılarımız mücadeleden, “Yarınlar mı var? Yarınlar yalan, yalan tüm aynalar.” Diye serzenişlerimiz geçmiş ile şimdi arasında yaşadığımızı tekrar etmek istemeyişimizin bir tereddütü adeta. Bu ikilemde kalmaktansa zamanın akmaya devam ettiğini unutmayıp kendimizi geleceğe hazırlıyoruz. Muhteşem bir geçiş.
Gelecek:
Tünel
“Ağrılar” ın verdiği kararsızlıktan sonra biraz daha neşelenen motiflerle, savaşlarımızın ve gördüklerimizin bizi hırpaladığı gerçeğini geride bırakmaya, bütün yüklerden kurtulmaya can attığımızı “Şimdi kalbin kocaman bir yalanın sonsuz yüklerinden kurtulmak için çarpıyor.” cümlesiyle bize hatırlatıyor şarkı. Vazgeçmeyişin, tekrar ayaklanmanın bir ifadesi.
İstiklal
Başlangıç motifleriyle bizi biraz daha motive eden, her ne kadar mekân olarak sözü geçse de “özgürlük” anlamıyla da şarkının temasında karşımıza çıkan bir isim seçimi. “Bu kavga sonunda biter.” Şarkının anlattıklarını tek bir cümlede toparlayan bir dize gerçekten. Grup, bu mücadelenin sonunda hayatın sesinin tükenmeyeceğini, hüznümüzün yerini yeterince sabredersek neşenin alacağını ve hayal edip çabalamaya devam edersek mutlu olacağımızı vurguluyor. En nihayetinde özgürlüğümüze kavuşacağımızın altını çizen, gelecek bölümünün ikinci parçası.
Park
Zaman konseptini bitirecek olan, üçüncü ve son bölümün üçüncü ve son parçası. Kavgamızın, bekleyişimizin, direnişimizin yaptığımız fedakarlıklara, vazgeçtiğimiz, kaybettiğimiz şeylere değeceğini anlatan, bu mücadelenin boşuna olmadığını vurgulayan bir şarkı. “Yüzümü gördüğünde gül artık, biz bir kâbusu yendik.” ve “Yok, yaralara dokunmak yok… Sabrın tükendi ama asla onlara benzemedin.” dizeleriyle karakterimizi bozmadan devam ettiğimiz mücadeleyi kazandığımızı, arkamıza değil önümüze bakmaya devam etmemiz gerektiğini söylüyor.
Grup bu konsept albümüyle zamanın üç halini 11 şarkıda bize anlatırken, umut, öfke ve hüzün temalarında yoğunlaşıyor. Belki dinamizmini 11 şarkı boyunca korumuyor fakat bu inişli çıkışlı albüm bize zamanın kendisini, zamanın içinden bizi geçirerek anlatmayı başarıyor.
“Sirenler” in sessizlikten çıkıp, grubun kafasındaki seslerini yansıttığı bu muhteşem albümü sizler için yorumladım. Bir Mor ve Ötesi konserinde görüşmek üzere.